Site Rengi

DOLAR 32,5004
EURO 34,6901
ALTIN 2.496,45
BIST 9.693,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Muğla 18°C
Az Bulutlu
Muğla
18°C
Az Bulutlu
Paz 21°C
Pts 23°C
Sal 22°C
Çar 22°C

Ulaşımda Krizi Kim Tırmandırıyor -2

Turgutreis Gündem
Bodrum'un tarafsız, doğru, cesur, ilkeli yerel haber sitesi.
Ulaşımda yapılan düzenlemeyle yasal güvence altına alınan ” ücretsiz seyahat ” tanımı; ” kazanılmış bir hak mıdır, bahşedilmiş bir lütuf mu ? ” önce bunu netleştirmek gerekiyor.
Son iki yıldır Muğla’da, – özellikle Bodrum’un- ulaşımla ilgili karnesi, geçer not ortalamasının oldukça altında. Ağırlıklı olarak 65 yaş üstü ve engelli bireylerin ücretsiz seyahat etmesine olanak sağlayan ” Serbest Seyahat “ hakkı, yaşanılan olaylar silsilesi ile, oldukça göze batar hale geldi. Olaylar silsilesi dediğimiz; yaşanılan pandemi süreci, buna bağlı gelişen yaşam pahalılığı, bu süreçte Bodrum’un cazibe merkezi olmuşçasına aldığı göç, vs vs…
 Şoför esnafının temel gerekçelerini az çok tahmin edebiliyorum.  Günlük hayatta, ücretsiz seyahat hakkından istifade etmek isteyen vatandaşların maruz kaldığı olumsuzluklar, ayyuka çıktı dense yeridir. Sosyal medyaya düşen paylaşımlar, altına yapılan yorumlar vaka-ı adiyeden oldu artık.
Geçen günlerde yazdığım ve konu ile ilgili ilk yazının olduğunu belirttiğim yazımın konusu olması hasebiyle bugün, Bodrum Şoförler Odası Başkanı Hasan Kablı‘yı ziyaret ettim. Şoförlerin içinde bulunduğu durumu, taleplerini, sıkıntılarını, ulaşımda dönüşüm sürecine bakışlarını sordum, dinledim, not aldım.
Kablı, ana hatlarıyla; genel gidişattan haddinden fazla memnuniyetsizlikleri olduğunu, tıkanıklığın aşılabilmesi için, yürürlükteki uygulamanın hakkaniyetli biçimde güncellenmesi gerektiğini belirtti. Hatta, yapacağım haber ile ilgili, birlikte fotoğraf çekilip, ayrıldık.
İlk yazımda da dediğim gibi, sosyal hayata, kullandığım akülü engelli aracı ile dahil olabilen bir bireyim. Ama son zamanlarda ulaşımla ilgili yaşanılan olumsuzluklardan biz de nasibimizi alıyoruz. Bugün, Şoförler Odası ziyareti dönüşünde, yine yaşandı bahsini ettiğim olumsuzluğu anlatır örnek. Yaşadığım mağduriyetlerden ötürü yaptığım şikayetlerle, arı kovanına çomak sokmak gibi bir durum hasıl oldu sanırım, deyim yerindeyse. Geçen haftaki yazımda, ulaşım hakkı konusunda başıma gelen ve artık, yıldırma ve bezdirme durumunu aşan bir olay ile ilgili, başlattığım hukuki süreçten bahsetmiştim. Had sınırlarını zorlayan şoför hakkında, suç duyurusunda bulunmuştum, o süreçle alakalı.
Mesleki dayanışma diye tabir edilen davranış gereği bu kez farklı bir şoför, dönüşüm sürecinin başlamasından 8 yıl sonra ; her zaman kullandığım akülü aracımı alamayacaklarını, iki tekerli engelli bisikleti ile ( ne demekse bilemedim: şoförün sarf ettiği tabiri kullanıyorum) gelirsem otobüse alınacağım söylendi. Geçen sefer; kullandığım aracın elektrikli olduğunu, Bodrum’a onunla gitmem gerektiğini söylemişlerdi.
Evvelki şikayetçi olduğum konu, Turgutreis minibüslerine binmemi yasaklayan şoför ile ilgiliydi. Allah’tan biraz gevşetmişler uygulama konusunu, iki tekerli engelli bisikleti ile binebilirim artık.
Bu olay yaşanmadan önce hareket etmek üzere olan minibüse binmek istediğimde, simaen tanıdığım şoför, arkadaki aparatın arızalı olduğunu, sıradaki araca binmemi rica etti. İnsani bir durum, olabilir ! diye düşünüp, ”tamam ! ” dedim. Dedim ama, hafiften bir kuşku doğdu içime. Önceki şikayet konusu aklıma geldi. Beni almak istemeyen şoförü şikayet ettiğimde, Bodrum dönüşü, şikayet ettiğim şoför tarafından önüm kesilmişti. Bunu da belirterek, durumu yetkililere bildirmiştim. Yaşanılan olay, araç kamerasının görüş alanında gerçekleşmediği için, sadece uyarı yazısıyla müdahale etmişti, ilgili birim.
Yine, yeni bir atraksiyon olacağını sezdiğimden, telefonumdan canlı yayına geçtim. Yayın yaptığım yer kamusal alan, konu ise, delillendiremediğim zaman şahısın yanına kar kalan ulaşım hakkımın engellendiği bir durum. Oradan bir şoför, müdahale etmeye çalıştı, çevredekiler birikti, diğerlerini galeyana getirmeye çalışan şoför falan filan…
Ulaşımda bir kriz var. Şoförler memnun değil. Önümüzdeki günlerde 16 adet ” BB” plakanın daha Büyükşehir’e teslim edileceği konuşuluyor. Büyükşehir UKOME, ortadaki bu olumsuzluklar için nasıl bir refleks ile hareket edecek göreceğiz.
Şu durum olsa ; şikayeti olan minibüs esnafı ( Ankara’da olduğu gibi ), kontak kapatma ya da protesto eylemi gibi bir yolu tercih etse, kamuoyu, inanın gerekli hassasiyeti gösterir. Ama burada, yaşanılan durumun müsebbibi, ” Serbest Seyahat Hakkına “ sahip bireylermiş gibi, kurban olarak seçilip, hakaret ve kötü muameleye uğrayacaksa, ülkenin anayasası , kanunları girer devreye. Sürgit devam eden, yıldırma ve bezdirme politikası da bir yere kadar.
Yaptığım canlı yayının ardından Ahmet Aras aradı ; ” geçmiş olsun, yapacağımız bir şey var mı ?” diyerek. Teşekkür ediyorum kendisine. Keşke, Bodrum Belediyesi olarak yapılabilecek bir şey olsaydı. Ama, mevzuat gereği bu sorunun çözüm merkezi Muğla Büyükşehir.
Bir süreci yaşıyoruz. Öyle ya da böyle, kurgulanmış bir süreç bu. Aklı selimle, bu tarz olaylar, en uygun minvalde ele alınıp, hal yoluna koyulur.
Konu ile ilgili önümüzdeki yazının içeriği, ulaşımla ilgili alınan ve halen yürürlükte olan 2007/ 16 sayılı valilik kararı olsun.
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.