Site Rengi

DOLAR 32,3374
EURO 34,8108
ALTIN 2.390,60
BIST 10.276,88
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Muğla 20°C
Az Bulutlu
Muğla
20°C
Az Bulutlu
Paz 23°C
Pts 25°C
Sal 23°C
Çar 21°C

Demokrasi, Çevrecilik ve Oy

Turgutreis Gündem
Bodrum'un tarafsız, doğru, cesur, ilkeli yerel haber sitesi.
Gerçekçi olmak gerek,
Akbelen’de kapitalizmin tercihi ne ise olacak olan da odur…
Dün Akbelen’de protesto yapılır iken korunması için direniş yapılan sahada kömür çıkarmak için iş makineleri gözler önünde tam kapasite ile çalışıyordu…
Deştin’de çimento fabrikasının yapımına karşı her türlü eylem konulmasına rağmen tüm hızı ile yapımı devam ediyor ve mutlaka faaliyete geçecektir…
Hatta;
Bugün yapımına karşı çıkanlar yarın orada kendileri veya yakınlarına işbaşı yapmak, yaptırmak için araya hatırlı kişileri sokacaktır…
Denizova/ Muğla’da kesilen meşe ağaçlarının yerine güneş tarlaları kurulacaktır…
Kıyılara kimse burası halkın ortak kullanım alanıdır diyerek beleş yüzme hayalleri kuramayacaktır…
Artık anlaşılması gereken şey şudur…
En yetkili ağızdan duyduk ve biliyoruz ki…
Devlet bir şirket mantığı ile yürütülüyor. Devleti şüphesiz bir firma gibi kabullenmemiz gerek….
Firmaların birincil ve tek amacı ise maksimum kar yapmaktır…
O halde tercih ettiğimiz sistemin şu anki külfetini sorunlu demokrasi kuralları içinde destekleyen çoğunlukta, destek vermeyen azınlıkta kabul etmelidir…
Sonuç :
“İncelenmemiş hayat yaşanmaya değmez” diyen Sokrates ;
Demokrasinin,
çoğunluğun kaprislerinden ziyade hukukun üstünlüğü ve azınlığın bilgeliği tarafından yönlendirilmesi gerektiğine inanıyordu.
Sokrates’e göre oy kullanmak, “rastgele bir sezgi” olarak görülemezdi.
Dolayısıyla insanca yaşamak adına yönetici ve yönetim biçimlerini belirleyen oyu kullanmak ,
her meslek yeterliliği gibi bir eğitim ile dikkatle ve sistematik bir şekilde öğretilmesi, ehliyetlendirilmesi gerekmektedir.
Oylarını kullanması için nüfus kağıdını ağalarına teslim eden binlerce marabanın , cemaatlere ve ya dini liderlerine vicdanını kiraya vermiş olan kifayetsizlerin,
özgür iradesi ile hareket etmeye çalışan azınlıkları veya bir bilim insanını zaptı rapta almaması, alamaması gerekir…
Sokrates. demokrasiyi amaç olarak çok değerli buluyordu.
Ancak demokrasiyi araç olarak görenlerin çoğunluk olduğunu görünce sağlıklı bir sistem olmadığına kanaat getirerek karşıtlığını ilan etti…
Bir ülkede sorun iktidarın veya muhalefetin değişmesi değildir…
Oy tercihlerimizde ki ehliyetsizliklerdir…
Oy kullanma ehliyeti yani vatandaşlık bilinci çevrecilikten çok çok daha önemli bir kavramdır…
Çünkü bilinç her şeyi korur..
Bunları ben demiyorum.
Hukuk uğruna baldıran zehri ile idam edilen Sokrates diyor…
Üstünlerin hukuku,
Hukukun üstünlüğü ile son bulur.
YORUMLAR

  1. Efe Can dedi ki:

    Bu makale ile tüm okurlara kalben Selamlar