İki seçim dönemi önce Muğla’nın idari yapısını şekillendiren ” Büyükşehir Yasası’nın”, yürürlüğe girmesinin ardından sanki, kaosun kapısı aralandı ve serbest bırakıldı.
Her değişim sancılıdır. Sürecin oturması zaman alır. İki dönemdir Büyükşehir sistemi Muğla’da neden ” Kaos ” ile eş anlamlı anılıyor? diye sordum kendime.
Yapılan değişiklikler ile Büyükşehir Yasas’ına geçişin ardından yapılan seçimlerde halk, oyunu CHP’den yana kullandı. Muğla ve Bodrum eksenli yönetim sorunları ile yüzleşmeye başladık sonrasında. İlk Büyükşehir dönemine, Gürün- Kocadon anlaşmazlığı damga vurdu. “ Süreç bu, elbet sancıları olacak. Zamanla oturur! “ dedik, bir çoğumuz. İkincisinin sonuna geldik ama, Gürün -Aras yönetim tarzının da, Büyükşehir Yasası gölgesinde Muğla – Bodrum eksenli olarak, Bodrum’un aleyhine şekillendiğini gördük.
Yazıyı, tarih ve bilmem kaç sayılı yasa numaralarına boğmadan oluşturma kararındayım. Bilindiği üzere CHP, Büyükşehir Yasası’nın iptali için Anayasa Mahkemesine başvurmuştu. İktidar bileşenleri tarafından, bu başvuru reddedilmişti.
Öyle- böyle, koskoca iki yerel yönetim sürecinin sonuna geldik. Siyasi tabela, oldukça sürpriz adaylarla son halini almak üzere. Bugün Ahmet Aras’ın, CHP Muğla Büyükşehir adaylığı ile ilgili ilk gösterisi Bodrum’da gerçekleşti. Yine bugün, Mehmet Tosun‘un Beştepe’de Erdoğan ile el sıkışıp, Bodrum Ak Parti Belediye Başkan adaylığı deklare edildi. Resmi ağızlardan, CHP’nin Bodrum Belediye Başkan adayının, cuma günü açıklanacağı kamuoyu bilgisine sunuldu. Çok değil, bir hafta sonra siyasi partilerin, çıkarsa bağımsız adayların mitinglerini konuşuyor olacağız. Bu yıl Şubat 29 çekiyor, altmış gün sonra da Muğla ve Bodrum’un demokratik seçiminden kaynaklı, yönetici kadroları gündeme gelecek.
Olasılık, kritik ve analiz durumuna getirmeyeceğim konuyu. Yazının öznesi “Bodrum “ aslında. İki dönemdir Büyükşehir Yasası ile oldukça edilgen durumda olan Bodrum. A partisi gelir, B partisi gider, Bodrum yerinde kalır. Ama, ruhundan, özgünlüğünden eser kalır mı bilinmez.
İki dönemdir Gürün – Kocadon, Gürün – Aras görev dağılımından kaynaklı yönetim anlayışının, Bodrum açısından sonucu ortada. Bu iki dönemde Büyükşehir ve Bodrum, CHP tarafından yönetildi. Önümüzdeki süreçte, siyasi tabela değişe de bilir. Yaşayıp, göreceğiz.
Görev ve yetki açısından Bodrum, tamamen Büyükşehir’in güdümünde olmak durumunda kaldı desek, abartı olmaz sanırım. Bodrum’da, bütüncül ve devasa altyapı programı başlatılır. Bodrum Belediyesi’nin koordinasyon ve denetimle ilgili payesi olmaz. Limanlar, İçme Suyu Hattı gibi konularda, Bodrum Belediyesi’nin dahli bulunmaz.
Kimi seçip, neyi oylasak ; Bodrum’a, Büyükşehir’in Şube Başkanını seçecekmişiz gibime geliyor. Aynı parti bileşenlerinden iki dönemdir bu sonucu aldıysak, hakeza, bir de Muğla ve Bodrum ayrı partiler tarafından yönetilecek olursa, sonucu tahmin edemiyorum.
Başka ülkede olsa, özel kanunla ve özel bir yönetim tarzıile korunacak şu güzide coğrafya, daha iyi temsil edilmeyi hak ediyor. Bundan yola çıkarak, dediğim minvalde eğilimi olan aday ve kadroyu dikkatle takip edeceğim. Yer yer ve zaman zaman hatırlatmada bulunacağım, ulaşabildiğim zümre nispetince.