Hakimiyet Bilakayd-ü Şart Milletindir !
Çoğu zaman söylemek istediklerimi ulu dedem soylu Şapsığ Şpaşigo KITIJ Smayll üzerinden söylerim. Kaf dağının ünlü çelik ustasıdır kendisi. Hala demiri çelikleme de ününü ekarte eden olmamıştır. En ünlü Çerkes kama ve kılınçlarında damgası durur. Çelik konusunda Dünyaca ünlü Alman “Solingen” çelikleri bile bu sırra vakıf değildir. Ulu dedem sadece çelik konusunda uzman değildi. Toplumsal yaşamın her alanında dağarcığında söylenecek bir çift lafı her zaman hazır bulunurdu. Kril alfabesi ile tuttuğu günlüklerinden zaman zaman çevirebildiğim ölçüde bilgece yazdıklarını sosyal medyada dostlarım ile paylaşırım.1850-1945 yılları arasında yaşamış, “hem hazanı, hem baharı” görmüş bir Kafkas bilgesidir. Dünya literatüründe yeterince ilgi görmemiş bir soykırımın son temsilcilerindendir.
Rus imparatorluğunun son yıllarını yaşamış, İngiliz-Osmanlı-Rus triosunun kumpası ile öz yurdundan sürgün edilmiş, Osmanlının çöküşünü görmüş ve Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunda bizzat görev almış soylu bir Kafkas Kartalıdır kelimenin tam anlamı ile. Güncesini tercüme ettikçe kendisine olan saygım ve bağlılığım misli ile katmerleniyor. Kafkas cephesinde kendine bağlı askerleri ile savaşa katılmış ve -ailemizin en değerli hazinesi- madalyalar ile ödüllendirilmiştir. Güncesinin son sayfalarında yazdığı ” Hakimiyet bilakayd-ü şart milletindir !” başlıklı notunu sizlerle paylaşmak istedim Türkiye Cumhuriyetinin banisi ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’e bağlılığı ve sadakati her satırında bellidir. Kendimi “İFLAH OLMAZ BİR Kemalist” olarak nitelendirmem çoğunca dedeme ve Mustafa Kemal’in devrimci kişiliğine hayranlığımdandır. “Soy azmaz, bal kokmaz” diyor ulu dedem soylu şapsığ Şpaşigo KITIJ Smayl güncesinin son satırlarında. “Bin yılda bir gelir böyle kahraman” diyor Mustafa Kemal için, ve sözlerini şöyle tamamlıyor “lakin bu halkın mütegallibe tabakası Cumhuriyeti hak etmedi,eğreti göynek misali duruyor sırtlarında, Cumhuriyet aydınlığından korkan bu mütegallibe artığı piçleri toprak altında gizlendiler, gün gelir yapılan tüm devrimleri birer birer yıkıp karanlıklar saltanatını kurmak için örgütleneceklerdir”.
”Cumhuriyetin gerçek sahibi olan Türk gençliği her daim uyanık olmalıdır”. Kril alfabesinden becerebildiğim kadar tercüme etmeye çalıştım, sözcüklere duygularımı katmamaya çalışarak…Affola. Hak edilmemiş bir cumhuriyetimiz vardı,“toprak altına yuvalanmış mütegallibe artığı piçler” uygun ortamı bulduklarında larvalarından çıkıp görevlerini yaptılar. “Soy azmaz,bal kokmaz” diyor ulu dedem son cümlesinde…… Soy azdı ,dua edelim bal kokmasın.
–Cemil Biçer–