Bodrum’a Yazık Ettiniz

Yaklaşan yerel seçimler öncesi Bodrum CHP’de tartışmalar bitmiyor.
Anlaşılan o ki, Genel Merkez ilçe örgütünü yok sayarak yerel yönetimler üzerinden hakimiyet kurmaya çalışıyor.

Muğla Büyükşehir için Ahmet Aras’ı aday göstererek orada bir dolu küskünler yarattığı yetmiyormuş gibi Bodrum’da 23 aday adayı dururken meclis üyeliğine başvurmuş birini aday göstererek burada da parti tabanında bir kırgınlar ordusu yarattı.
Daha önceki bir yazımda da anlatmaya çalışmıştım. ”CHP kolay işi zora sokuyor.”

Şahıslardan bağımsız olarak değerlendirmek gerekirse uygulanan yöntemin kabul edilebilir bir yanı olmadığı gibi meclis üyeliği sıralamasında da örgütü devre dışı bırakarak tabanda tepki çeken kimilerinin seçilebilir yerlere konması parti tabanında telafisi zor zararlara neden olacak gibi.

Bu arada hiç hak etmediği halde bu tartışmalardan en çok yara alacak olan da Başkan adayı Tamer Mandalinci olacak.
Gereksiz bir inatlaşmanın sonucunda daha ilk günden yıpratılmış bir başkan adayıyla seçime girmek zorunda kalan CHP’ de partililer “ikinci bir Erdoğan vakası mı yaşıyoruz” demeye başladı.

AK Partiyi tek adam yönetimi diye eleştiren CHP de daha da kötüsü çok başlılık şimdiden aldı başını gidiyor.
İnsan potansiyeli olarak Türkiye’nin en zengin bölgesi olan Bodrum’da meclis için ithal adaylar gösterilmesinin mantıklı hiçbir izahı olamaz.
Bodrum’da böyle de diğer ilçelere nasıl müdahaleler yapıldı bilemiyoruz.

Genel Merkezin bu sorumsuz ve vurdumduymaz tavrına karşın seçildiği günden itibaren parti tabanından çok büyük destek gören ilçe başkanı ve yönetim de ne yazık süreci iyi yönetemedi.
Parti örgütünü arkasına almak yerine anlamsız biçimde güç odaklarıyla pazarlığı tercih eden Tuna Işın şimdi nasıl bir karar alacak merak konusu.

Aday listelerinin ilçe örgütü yerine Yüksek Disiplin Kurulu üyesi tarafından İlçe seçim kurullarına teslim edilmesi açıkça İlçe örgütüne güvensizlik göstergesidir.
Bir yanda Ankara, bir yanda İmamoğlu’nun müdahaleleri yetmiyormuş gibi Muğla Büyükşehir adayının da ısrarlı talepleri sonucunda işlevsiz duruma düşürülen İlçe yönetimi bu kaos ortamında seçim kampanyasını nasıl yürütecek?
Eskiden olduğu gibi Bodrum seçimlerinin çantada keklik olmadığını görmek istemeyenler yarın olası bir başarısızlığın faturasını da ilçe örgütüne çıkaracaklar.

“Şimdi bunları konuşmanın zamanı mı?” diyor kimi ekabirler.
Yapılan yanlışların tespitini yapmadan, bu yanlışlardan ders çıkarmadan bu kadar küskün, kırgın ve de kızgın insanı yeniden sandığa nasıl götüreceksiniz?

Karşınızda belediyecilik tecrübesi bir yana yılların siyasetçisi bir Mehmet Tosun var.
Üstelik da iktidarın her türlü imkanlarını sunduğu bir aday.
Yalnızca AK Parti karşıtlığıyla seçim kampanyası yürütmeye kalkarsanız, işiniz çok zor.
Uzun yıllardır hizmete susamış bir Bodrum’da AK Partinin adayı klasik muhafazakar biri olmadığı gibi geçmişte her girdiği seçimde kendi partisinin oylarını katlamış, kişisel sempatisi de olan biri.
“Bizim laik, seküler, çağdaş yaşam tarzımıza müdahale ederler” türünden propagandalarınız da eskisi gibi etkili olmayacak.
Çok ısrarlı uyarılarımıza karşın DEM, TİP gibi sol örgütlerle kurumsal ilişki kurmaktan kaçındığınız için her iki parti de şimdi aday çıkardılar.

Deva Partisi, Saadet Partisi İyi Parti ve bağımsız adayları da dikkate aldığınız zaman seçimlerin çok kolay olmayacağını sanırım görüyorsunuzdur.
Parti içi demokrasiden uzaklaşan, Bodrum Lobisine ve kimi sermaye çevrelerine yaslanan bu tavrınızdan kaynaklı tepki oyları olacağı gibi sandığa gitmeyecek seçmenleri de göz önünde tuttuğunuzda yerel seçimlerde uğranılacak bir seçim yenilgisinin hesabını nasıl vereceksiniz?
O zaman” ilk kez Bodrum’dan milletvekili çıkardık, genç bir arkadaşımızı Parti Meclisine seçtirdik “söylemlerinin hiçbir anlamı kalmayacaktır.

Bu kadar hata ve yanlış uygulamalar karşısında eleştirilere tahammül edeceksiniz.
Hiçbir CHP üyesi ya da seçmeni kapı kulu değildir.
Daha şimdiden kimi kendini bilmez sözde siyasetçiler; akıl almaz bir aymazlıkla sosyal medyadan yapılan eleştiriler karşısında çirkin saldırılar yapmakta, insanların duygusal tepkilerini hoş görüyle karşılamak yerine onları suçlama kolaycılığına düşmekteler.
Tüm bu olumsuz gelişmelere karşın Bodrum seçmeninin sosyolojik ve demografik yapısı CHP’nin bu seçimleri kazanmasına yetebilir.
,Ancak güçlü bir seçim kampanyasına yönelmek yerine sığ tartışmalar, güç kavgaları devam ederse CHP bir kez daha üstelik de Bodrum’da zor olanı becerebilir.

Partiyi bu duruma düşürenler de “Bodrum’u AK Partiye teslim ettiler” ayıbıyla baş başa kalırlar.
Umarım kişisel hırs ve egolar yerini sorumluluk ve akılcı uygulamalara bırakır.

AYHAN ONGUN(Gazeteci-Yazar) 21.02.2024/BODRUM