BODRUM’UN ÇEVRECİ ANNESİ SAYNUR GELENDOST’A YAKIŞIR ANMA
Aktivist ve çevreci anne olarak bilinen Bodrum’un Mavi Kadını Saynur Gelendost, ölümünün 19. yılında mezarı başında anıldı.
Cevat Şakir Mahallesi Türbe Mezarlığı’nda düzenlenen anma törenine Bodrum Belediye Başkan Yardımcısı Ummahan Yurt, Bodrum Kent Konseyi üyeleri, Sürekli Eylem Kurulu sözcüsü Reşat Uygun, Saynur Gelendost’un torunu Can Gelendost ile çevreciler katıldı.
Bodrum Belediye Başkan Yardımcısı Ummahan Yurt anma töreninde yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“Saynur Gelendost’u ölümünün 19. yılında sevgi ve saygı ile anıyoruz. O, Bodrum’un çevreci kadınıydı. Herkes onu verdiği mücadelelerle, eylemlerle tanırdı. ‘Tüm termik santraller gitsin bize güneş yeter’ demişti. Orman yangınlarında çok büyük acılar yaşadık. Saynur’un attığı tohumlarla tekrar yeşermesi için Bodrum Belediyesi olarak elimizden gelen her şeyi yapmaya hazırız. Ruhu şad olsun” dedi.
Geçirdiği rahatsızlık nedeni ile 2003 yılında aramızdan ayrılan Rölyef Sanatçısı Saynur Gelendost’un Bodrum’da verdiği çevre mücadeleleri nedeni ile “Bodrum’un Mavi Kadını” yanı sıra ayrıca barış kadını olarak da anıldığını ifade eden Reşat Uygun, “Saynur sadece bir çevre hareketi önderi, sadece bir çevre eylemcisi değil, aynı zamanda bir barış kadınıdır. Biliyorsunuz ki Türk Yunan Dostluk Derneği için verdiği mücadeleler, Türk Yunan çocukları ile yaptığı eylemler halen aklımdadır. Bugünkü savaş koşullarında dünyanın yaşadığı bu olumsuzluklar içinde onu, bu barışçı tarafıyla da gündeme getirmek istedik. O yüzden ‘savaşa hayır, her türlü savaşa hayır’ diyerek Saynur’un yolu üzerinden mesaj vermek istedim.” diye konuştu.
Saynur Gelendost’un torunu Can Gelendost ise “Karşımda bir ağacı korumak için bir insanın sağlığını kaybeden, her şeye rağmen hayatı pahasına mücadele veren bir kadın vardı. Zaman geçtikçe, onun verdiği mücadele daha iyi anlaşılıyor. Benim de bir çocuğum var ve onu Saynur’un bana kattığı değerlerle yetiştirmeye çalışıyorum. Saynur, baş eğmeyen bir kadındı. Saynur demek eylem demek, barış demek, insan hakları demek, yolda gördüğünüz her bir ağaç demek, mavi kadın demek. Her yıl olduğu gibi Saynur’u ve Can Baba’yı yalnız bırakmadığınız için teşekkür ederim.” dedi.